الصفحة الرئيسي الاخبار "İslam Ülkelerinde Mesleki ve Teknik Eğitim Kongresi" Sonuç Deklarasyonu

"İslam Ülkelerinde Mesleki ve Teknik Eğitim Kongresi" Sonuç Deklarasyonu

أرسل لصديقك طباعة PDF


İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) üyesi 57 ülkeye yönelik düzenlenen “İslam Ülkelerinde Mesleki ve Teknik Eğitim Kongresi” 18-20 Haziran 2009 tarihleri arasında İstanbul’da Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (TASAM) tarafından gerçekleştirilmiştir.

Türkiye’de düzenlenen Kongre’ye; İslam Konferansı Örgütü’ne üye ve gözlemci ülkelerden Bangladeş, Bosna Hersek, Endonezya, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Fas, Filistin Devleti, İran, Katar Kazakistan, Kuveyt, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Maldivler Cumhuriyeti, Malezya, Mali, Nijer, Pakistan, Senegal, Somali Cumhuriyeti, Suudi Arabistan, Tayland, Tunus, Ürdün ve Yemen’i temsilen eğitim alanındaki eserleriyle tanınan uzman akademisyenler katılmıştır.

Hükümet temsilcileri olarak “bakan”, “bakan yardımcısı”, “müsteşar” ve “büyükelçi” düzeyinde çeşitli ülkelerden önemli katılımlar olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti Yükseköğretim Kurumu (YÖK), Milli Eğitim Bakanlığı’nın ilgili genel müdürlükleri ve Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) Kongre’de temsil edilmiştir. İslam Konferansı Örgütü’nü ise merkezi Ankara’da bulunan İslam Ülkeleri İstatistik, Ekonomik ve Sosyal Araştırma ve Eğitim Merkezi (SESRIC) temsil etmiştir.

Kongre’de, ana hatlarıyla, “İslam Ülkelerinde Mesleki ve Teknik Eğitimin Yeri, Problemleri ve Öngörüler”, “İslam Ülkelerinde Mesleki ve Teknik Eğitim Stratejileri”, “Mesleki ve Teknik Eğitimin Kalkınma ve İstihdam Üzerindeki Etkileri”, “İslam Ülkelerinde Mesleki ve Teknik Eğitim Alanında Reform Çabaları”, “İslam Ülkelerinde Mesleki ve Teknik Eğitim Müfredatı; Etkileri ve Çözüm Önerileri”, “Mesleki Eğitim ve Toplumsal Sorunlar” başlıklı 9 oturum gerçekleştirilmiş ve 40 bilimsel tebliğ sunulmuştur.

İslam Ülkelerinde Mesleki ve Teknik Eğitim Kongresi bu konuda alınmış “ilk inisiyatif” olarak; İslam ülkelerinin bugüne kadar elde ettiği kazanım ve tecrübelerin karşılıklı aktarılması ile mesleki ve teknik eğitim alanında İslam ülkeleri arasında gelecek için ortak vizyon belirlenmesine imkan sağlamıştır.

1. Mesleki ve teknik eğitimin İslam ülkelerindeki sosyoekonomik kalkınma ile refah ve huzurun yakalanmasındaki önemi göz önüne alınarak; kamu ve/veya özel bütün ilgili aktörlerin ve sektörlerin politik, idari, entelektüel ve iktisadi mümkün olan her bakımdan kapasitesini işlevsel hale getirmesi ivedi bir zorunluluktur. Çünkü mesleki formasyonu olmayan her birey, hem kendi hayatında mutsuzdur hem de kamu düzeninde ömür boyu taşınan bir yük olarak sürdürülebilir kalkınmayı engellemektedir.

2. Mesleki ve teknik eğitim ve öğretimde arz tabanlı yaklaşımlardan talep tabanlı yaklaşımlara geçilerek iş piyasasının ihtiyaç ve önceliklerine göre bilgi ve becerilerin kazandırılması yönünde bir planlamanın ve kalkınmanın gereği artık tartışmadan ötedir. Bu itibarla, İslam ülkelerinin bilgi ekonomilerine doğru olan dönüşümü ve son dönemde dünya çapında sıklıkla görülen ekonomik belirsizlikler de göz önüne alınarak, gerek ülkelerin içinde gerekse ülkeler arası daha etkin ve tutarlı politikalara ve uygulamalara ihtiyaç vardır.

3. İslam ülkeleri arasında mesleki ve teknik eğitim alanında iş birliğinin ve yardımlaşmanın sağlanması amacıyla İslam Ülkeleri İstatistik, Ekonomik ve Sosyal Araştırma ve Eğitim Merkezi (SESRIC) tarafından tasarlanıp İslam Ülkeleri Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (ISEDAK)’nin 24. oturumuna teklif edilen ve üye ülkeler tarafından kabul edilen İslam Ülkeleri Mesleki Eğitim ve Öğretim Programı’na, İslam ülkelerinin ilgili kuruluşlarının aktif katılımları gerekmektedir.

4. İslam ülkelerinde mesleki ve teknik eğitim alanındaki kazanım ve birikimlerden karşılıklı olarak istifade sürecinin hızlandırılması için; İslam Konferansı Örgütü’nün Bangladeş, Malezya, Nijer ve Uganda’da kurduğu ve halen eğitim faaliyetlerini devam ettiren üniversiteler ile İslam ülkelerindeki resmi ve özel üniversiteler mesleki ve teknik eğitim kuruluşları arasında iş birliği kurulması, öğretim elemanı ve öğrenci değişimi temin edilerek AB çerçevesinde işlemekte olan ERASMUS benzeri programların geliştirilmesi, İslam ülkelerindeki müşterek eğitim fonlarının sayılarının ve kapasitelerinin artırılması, başarılı öğrencilere burs ve diğer eğitim imkânları sağlanması gerekmektedir.

5. Küresel ekonomiler gerçeğinde mesleki ve teknik eğitim ve öğretimin ortak sorunları olan “müfredat geliştirme”, “okul sistemlerini planlama ve yönetme”, “akreditasyon” vb. konularda uzun vadeli insani kalkınma stratejileri geliştirmesi ve uygulamak amacıyla kalıcı çalışma grupları ve/veya görev güçlerinin oluşturulması son derece önemlidir.

6. Kalkınmakta olan birçok İslam ülkesinin ortak sorunu olan insani kalkınmada ilerlemeyi sağlamak ve dünyanın bu alanda önde gelen ülkeleri olmak için eğitim politikalarının bütüncül ve bütünleşik bir yapıya büründürülmesi ve uygulamalarda çok taraflılık sağlanarak ilgili yapı ve süreçlerin dönüştürülmesi gereklidir.

7. Meslek eğitimi ve kursları özendirilmeli, cinsiyet ayrımı yapılmaksızın herkesin meslek eğitimine ulaşması için güçlü altyapılar oluşturulmalıdır.

8. Mesleki ve teknik eğitim ile ilgili olarak bu alanda yol almış bulunan Batılı ülkelerin deneyimlerinden azami düzeyde yararlanma yoluna gidilmelidir.

9. Mesleki ve teknik eğitimin geliştirilmesi için hükümetler, işverenler, iş dernekleri, odalar, meslek örgütleri, üniversiteler, sendikalar, kamu ve özel kurumlar arasında iş birliği ve eş güdümün sağlanması gerekmektedir.

10. İslam ülkelerindeki müşterek mesleki ve teknik eğitim fonlarının sayıları ve kapasiteleri artırılmalı, bunlar vasıtasıyla eğitime mesleki ve teknik imkanlar sağlanmalıdır.

11. “Herkes üniversite mezunu olmalı” anlayışının yerini, “herkes meslek sahibi olmalı” anlayışının alması ve bu anlayışın yaygınlaştırılması için rehberlik faaliyetlerine ağırlık verilmesi gerekmektedir.

12. İslam ülkelerinde kalite ödüllendirme sistemi kurulmalıdır.

13. Mesleki ve teknik eğitimin gelişmişliği ile küresel rekabet edebilme gücü doğru orantılıdır. İslam ülkelerindeki genel eğitim içinde mesleki ve teknik eğitim oranının artırılması için hükümetler programlarına gerekli çalışmaları içeren hedefler koymalıdır.

14. İslam ülkelerinde, ülke kalkınma programına bağlı ekonomi politikası ve bu politikaya bağlı olarak mesleki ve teknik eğitim stratejisinin aşağıdan yukarı veya yukarıdan aşağıya bütünlük içerisinde planlanması, uygulanacak politikayı amaca taşıyacaktır.

15. İslam ülkelerinde araştırma - geliştirme, yetenek ihtiyaç analizi, mesleki yeterlilik standartları karşılaştırılarak “Mesleki Yeterlilik Standartları”nın tanınırlığı sağlanmalıdır.

16. İslam ülkeleri arasında ortak akreditasyon kurumu oluşturulmalıdır.

17. İslam ülkelerindeki bankalar, mesleki ve teknik eğitim konusundaki projelere finansal destek sağlamalıdır.

18. “İslam Ülkeleri Mesleki ve Teknik Eğitim Platformu” acilen oluşturulmalı ve bu platformun iletişim ağı belirli dillerde yayın yapacak şekilde (internet portalı) ivedilikle hayata geçirilmelidir.

19. İslam Konferansı Örgütü ve ekonomik gelişimde daha önde olan İslam ülkeleri bu alanda teknik ve finansal desteğe ihtiyacı olan Somali gibi İslam ülkelerine kaynak sağlamalıdır.

20. Sosyal dönüşüm ve ekonomik iyileşme bakımından “insan kaynakları” gelişimi anahtar rol oynamaktadır. Mesleki ve teknik eğitim özellikle genç nüfusun yoğun olduğu gelişmekte olan ülkelerde insan kaynakları gelişiminin en önemli tamamlayıcısıdır. Genç enerjilerin kişisel ve halk yararına kanalize edilmeleri için teknik ve mesleki eğitim yoluyla güçlendirilmeleri yararlı olacaktır.

21. İslam ülkeleri eğitim ve öğretim konusunda farklı seviyelere sahiptirler; bu yüzden mesleki ve teknik eğitim alanında karşılıklı faydalar için daha büyük iş birliğine ilk somut adımı atmak için İslam Ülkelerinde Mesleki ve Teknik Eğitim Kongresi önemli bir fırsattır.

 

 

الاعلانات

1. 6. İslam Ülkeleri Düşünce Kuruluşları Forumu 6-8 Mart 2015 tarihlerinde Pakistan’ın başkenti İslamabad’da Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (TASAM), Pakistan Senatosu Savunma Komitesi, Pakistan China Institute ve Konrad Adenauer Stiftung (KAS) ev sahipliğinde gerçekleştirilmiştir. İslam dünyasından geniş çaplı katılımla gerçekleştirilen 6. İslam Ülkeleri Düşünce Kuruluşları Forumu’nda; Forumu entelektüeller, düşünürler, kanat önderleri ve İslam dünyası düşünce kuruluşları için başlıca platform olarak kurumsallaştırmak üzere dönüm noktası teşkil edecek bir takım kararlar alınmıştır.

2. Forum; Pakistan Cumhurbaşkanı Sayın Memnun Hüseyin’e, Pakistan Başbakanı Dış İlişkiler ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Sayın Sartaj Aziz’e ve Pakistan Senatosu Başkanı Senatör Syed Nayyer Hussain Bokhari’ye, Forum’a hitap etmeyi yüksek nezaketleriyle kabul ettikleri ve bu küresel konferansın saygınlık ve prestijine büyük katkıları için minnettarlığını arz etmiştir.

3. Forum, ekonomik ve siyasi güç dengesinin, “musâdeme-i efkârın” (fikirler çarpışmasının) yoğun etkisi altında Batı’dan Doğu’ya kaydığı 21. asırda İslam Düşünce Kuruluşları Forumu’nun kültürler, ülkeler ve kıtalar arasındaki köprü rolünün önemli olduğuna ve dolayısıyla Ülkeleri Düşünce Kuruluşları Forumu olan adının Dünya İslam Forumu (World Islamic Forum - WIF) olarak değiştirilmesine karar vermiştir.

4. İslam Dünyası Forumu mevcut gerçeklikleri ve olguları göz önünde bulundurarak İslam’ı barış, uyum, denge, hoşgörü ve bir arada yaşama dini olarak takdim edecek ve tanıtacak bir İslam anlatısı geliştirilmesine de katkı sağlayacaktır.

5. İslam Dünyası Forumu, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) dışında kalan ülkelere ve topluluklara ulaşım konusunda da adımlar atarak mevcut jeopolitik sahnedeki ortak platformlar üzerinde yeni ortaklıklar ve koalisyonlar kurulmasına katkı sağlayacaktır.

6. Forum katılımcıları ne şekilde olursa olsun ve nasıl tezahür ederse etsin aşırılığı ve terörizmi kınamakta, terörizmin herhangi bir din, kast, mezhep ya da ırkla ilişkilendirilemeyeceğini açıkça ifade etmektedir. Terörizmle ve militanlıkla mücadele aslında; İslam’ın doğru mirasını ve özünü, Hazreti Peygamber’in (sav) öğrettiklerinde ve onun liderliğindeki faaliyetlerde ortaya konduğu şekliyle ihya çabasıdır.

7. Forum belli Batı ülkelerinde baş gösteren İslamofobiyi kınamakta ve bazı Avrupa ülkelerinin yasalarında yer alan anti-semitizm benzeri bir suç olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtmektedir.

8. Forum hangi dinden, cinsiyetten, kasttan, ırktan ya da mezhepten olursa olsun tüm kişilerin eşitliği ilkesine riayet edilmesi gerektiğini teyit etmekte; herhangi bir etnik gruba ya da topluluğa karşı ayrımcılık yapılmasını ya da nefret, taassup ve önyargı temelinde şiddete veya nefret söylemine maruz bırakılmasını insanlığa karşı işlenmiş bir suç olarak değerlendirmektedir.

9. Forum; sorunların çözümü için herhangi bir şekilde tehdide ya da güç kullanımına başvurulmasını reddetmekte, uluslararası hukukun ve BM Şartı’nın önceliğine riayet edilmesi gerektiğini dile getirmekte, tüm ülkelerin mevcut sınırlarının ve toprak bütünlüğünün dokunulmazlığı ilkesini desteklemektedir.

10. Forum; Filistin, Keşmir, Kıbrıs ve Dağlık Karabağ gibi farklı bölgelerdeki uzun süreli uyuşmazlıkların çözümünde sürdürülebilir barış, istikrar ve güvenliği de desteklemektedir.

11. Forum; özellikle eğitim, enerji ve İslam dünyasının çok ihtiyaç duyduğu değişim ve reformların güvencesi konumundaki yetenekli kişilerin, hassaten gençler ve kadınlar arasındaki yeteneklerin ortaya çıkarılmasını sağlayacak alt yapının ve mekanizmaların oluşturulmasında bölgesel ekonomik iş birliğinin teşvik edilmesi gerektiğine inanmaktadır.

12. Forum Müslüman rejimlerin ve liderlerin sivil toplumu harekete geçirmek ve temel hakların geliştirilmesinde fırsat eşitliği sunmak suretiyle elit tabaka ile sıradan insanlar arasında köprü oluşturmalarını ısrarla tavsiye etmektedir.

Dünya İslam Forumu’nu Müslüman entelektüellerin, kanaat önderlerinin ve düşünürlerin sesi olarak kurumsallaştırmak amacıyla Forum aşağıdaki kurumsal mekanizmaların hayata geçirilmesine karar vermiştir:

a) Forum faaliyetlerini koordine etmek; dünyanın farklı yerlerinden sivil toplum örgütleri, hükümet dışı örgütler ve düşünce kuruluşları ile birlikte kurumsal bir ses inşa etmek ve İslam Dünyası Forumu’nun gündemi ve faaliyetleri ile ilgili kararlar almak üzere beş kişilik bir daimi icra kurulunun oluşturulması;

b) İslam Ülkeleri Düşünce Kuruluşları Forumu “Wise Persons Board of the Forum” (Forum Akil Kişiler Kurulu) adının “Eminent Persons Group (EPG) of the World Islamic Forum” (İslam Dünyası Forumu Akil Kişiler Grubu) olarak değiştirilmesi;

c) İslam Dünyası Forumu sekretaryasının TASAM ev sahipliğinde İstanbul’da bulunması, Asya bölgesel sekreterliğinin Pakistan-China Institute ev sahipliğinde İslamabad’da kurulması ve dünyanın diğer yerlerinde de bölgesel sekreterliklerin kurulması;

d) İslam Dünyası Forumu faaliyetleri çerçevesinde İngilizce, Türkçe, Arapça ve Fransızca dillerinde yayın yapan dinamik ve etkileşimli bir internet sitesinin bulunması; İslam ümmetinin karşı karşıya olduğu sorunlara dair araştırma raporları hazırlanması ve çalışmalar yapılması, İslam ümmetini ilgilendiren konferanslara katılım sağlanması;

e) Memnuniyet verici bir gelişme olarak kaydedilen İslam Dünyası “İstanbul Ödülleri”nin yıllık olarak verilmeye devam edilmesi;

f) İslam Dünyası Forumu’nca Eylül 2015’te Kuala Lumpur’da “Müslüman Kadınlar Zirvesi” düzenlenmesi;

g) İslam Dünyası Forumu’nun sonraki toplantısının 2016 yılında Tahran’da yapılması kararları alınmıştır.

Son olarak Forum katılımcıları; Forum’un İslamabad’daki ev sahiplerine, özellikle Pakistan China-Institute, Pakistan Senatosu Savunma Komitesi, TASAM ve KAS’a, bu tarihi etkinlik ile “musademe-i efkar”dan barika-i hakikat’in (fikirlerin çarpışmasından hakikat güneşinin) doğması amacıyla yaptıkları katkılardan ve İslam ve Müslümanlar hakkında bugün şiddetle muhtaç olduğumuz olumlu bir anlatı sunmalarından dolayı teşekkürlerini bildirmiştir.

6-8 Mart 2015, İslamabad

Deklarasyonu indirmek için tıklayın.

Detaylı bilgi için tıklayın.