Ana Sayfa HABERLER Orta Doğu’nun Değişimi Masada

Orta Doğu’nun Değişimi Masada

e-Posta Yazdır PDF

Orta Doğu’nun Değişimi Masada

Ufukta Demokrasi mi Kaos mu Var?

Kimilerinin “Arap Baharı” kimilerinin ise “Arap Uyanışı” diye isimlendirdiği Kuzey Afrika ve Orta Doğu coğrafyasında birbiri ardına yaşanan sosyal olaylar Hatay’da yapılacak 2. Uluslararası Orta Doğu Kongresi’yle masaya yatırılacak.

7-9 Aralık 2011 tarihleri arasında Bölge ile doğrudan ilgili yerli ve yabancı araştırmacı, akademisyen, düşünce kuruluşu temsilcileri, diplomat ve gazetecilerin katılacağı 2. Uluslararası Orta Doğu Kongresi’nin teması "Orta Doğu’da Değişim" olarak belirlenmiş.

Hatay Valiliği ve Mustafa Kemal Üniversitesi ev sahipliğinde, Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM tarafından ORSAM ve M.Ü. Ortadoğu Araştırmaları Enstitüsü işbirliği ile Hatay’daki Anemon Antakya Otel’de düzenlenecek olan 2. Uluslararası Orta Doğu Kongresi üç gün sürecek.

Yurtiçi ve dışından uluslararası düzeyde 70 entelektüel ismin katılacağı Kongre sonunda güçlü bir deklarasyonun çıkması bekleniyor.

Kongre’nin açılış konuşmalarını ORSAM Başkanı Dr. Hasan Kanbolat, Marmara Üniversitesi Orta Doğu Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Talip Küçükcan, TASAM Başkanı Süleyman Şensoy,  MKÜ Rektörü Prof. Dr. Hüsnü Salih Güder, Cumhurbaşkanlığı Ortadoğu Başdanışmanı Erşat Hürmüzlü, Hatay Valisi M. Celalettin Lekesiz ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Dr. Mehdi EKER* yapacaklar.

Konuyla ilgili yaptığı açıklamada 2010 yılı sonu itibariyle baş gösteren sosyal - siyasi değişim ve dönüşüm süreci nedeniyle ortaya çıkan belirsizliklerin Bölge ile ilgili aktörleri politika belirleme ve gelecek projeksiyonları geliştirme noktasında zora soktuğunu söyleyen TASAM Başkanı Süleyman Şensoy “Orta Doğu ülkelerinde uygulanan eğitim ve insani kalkınma programlarının yetersizliği, hızla artan genç nüfusa yeterli istihdam sağlanamaması, yoksulluğun derinleşmesi, iletişim imkanlarının gelişmesi, gıda fiyatlarında son iki yılda görülen aşırı artış halk isyanlarını başlatan temel nedenlerdir” dedi.

Şeffaflığın, hesap sorulabilirliğin ve demokratik meşruiyetin günümüzde genel kabul gören ilkeler haline geldiğinin altını çizen Başkan Şensoy Orta Doğu yönetimlerinin çözümlenmesi güç bir siyasi meşruiyet sorunu ile karşı karşıya kaldıklarını söyledi.

Başkan Şensoy sözlerini şöyle sürdürdü “Küresel siyaset açısından bakıldığında jeostratejik önemi ve sahip olduğu enerji kaynakları Orta Doğu’nun küresel güçler için sürekli bir doğrudan müdahale alanı olarak kalmasına, yeni pazar ve yatırım imkanları ise bir açılım alanı haline gelmesine neden olmuştur. Bölge’nin İslam dünyası için taşıdığı sembolik ve merkezî önem nedeniyle jeokültürel ve küresel stratejik hesaplar daha karmaşık bir hal almıştır. Bu perspektifte, “2. Uluslararası Orta Doğu Kongresi”; Bölge ülkeleri arasındaki siyasal ilişkiler, güvenlik, iş birliği ve demokratikleşme gibi alanlarda Orta Doğu’ya özgü bir bilinç alanını inşa etmek hedefindedir. Kongre’ye Bölge ile doğrudan ilgili ülkelerden ve uluslararası kurumlardan yöneticiler ile gazeteciler, diplomatlar, akademisyenler ve kanaat önderlerinin katılması öngörülmektedir.”

2. Uluslararası Orta Doğu Kongresi’nde; Orta Doğu’da Dönüşümün Tarihi Arka Planı ve Kavramsal Çerçeve, Orta Doğu’da Değişimin Sosyolojik Temelleri, Orta Doğu’da Siyasi Rejimler ve Değişim, Uluslararası Sistem ve Orta Doğu’da Değişim Arasındaki Etkileşim ile Orta Doğu’da Değişim ve Türkiye konuları altı oturumda konuşulacak.

 

Detaylı Bilgi ve Program için Tıklayın

 

*Teyit edilecektir.

 

 

 

Duyurular

1. 6. İslam Ülkeleri Düşünce Kuruluşları Forumu 6-8 Mart 2015 tarihlerinde Pakistan’ın başkenti İslamabad’da Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (TASAM), Pakistan Senatosu Savunma Komitesi, Pakistan China Institute ve Konrad Adenauer Stiftung (KAS) ev sahipliğinde gerçekleştirilmiştir. İslam dünyasından geniş çaplı katılımla gerçekleştirilen 6. İslam Ülkeleri Düşünce Kuruluşları Forumu’nda; Forumu entelektüeller, düşünürler, kanat önderleri ve İslam dünyası düşünce kuruluşları için başlıca platform olarak kurumsallaştırmak üzere dönüm noktası teşkil edecek bir takım kararlar alınmıştır.

2. Forum; Pakistan Cumhurbaşkanı Sayın Memnun Hüseyin’e, Pakistan Başbakanı Dış İlişkiler ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Sayın Sartaj Aziz’e ve Pakistan Senatosu Başkanı Senatör Syed Nayyer Hussain Bokhari’ye, Forum’a hitap etmeyi yüksek nezaketleriyle kabul ettikleri ve bu küresel konferansın saygınlık ve prestijine büyük katkıları için minnettarlığını arz etmiştir.

3. Forum, ekonomik ve siyasi güç dengesinin, “musâdeme-i efkârın” (fikirler çarpışmasının) yoğun etkisi altında Batı’dan Doğu’ya kaydığı 21. asırda İslam Düşünce Kuruluşları Forumu’nun kültürler, ülkeler ve kıtalar arasındaki köprü rolünün önemli olduğuna ve dolayısıyla Ülkeleri Düşünce Kuruluşları Forumu olan adının Dünya İslam Forumu (World Islamic Forum - WIF) olarak değiştirilmesine karar vermiştir.

4. İslam Dünyası Forumu mevcut gerçeklikleri ve olguları göz önünde bulundurarak İslam’ı barış, uyum, denge, hoşgörü ve bir arada yaşama dini olarak takdim edecek ve tanıtacak bir İslam anlatısı geliştirilmesine de katkı sağlayacaktır.

5. İslam Dünyası Forumu, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) dışında kalan ülkelere ve topluluklara ulaşım konusunda da adımlar atarak mevcut jeopolitik sahnedeki ortak platformlar üzerinde yeni ortaklıklar ve koalisyonlar kurulmasına katkı sağlayacaktır.

6. Forum katılımcıları ne şekilde olursa olsun ve nasıl tezahür ederse etsin aşırılığı ve terörizmi kınamakta, terörizmin herhangi bir din, kast, mezhep ya da ırkla ilişkilendirilemeyeceğini açıkça ifade etmektedir. Terörizmle ve militanlıkla mücadele aslında; İslam’ın doğru mirasını ve özünü, Hazreti Peygamber’in (sav) öğrettiklerinde ve onun liderliğindeki faaliyetlerde ortaya konduğu şekliyle ihya çabasıdır.

7. Forum belli Batı ülkelerinde baş gösteren İslamofobiyi kınamakta ve bazı Avrupa ülkelerinin yasalarında yer alan anti-semitizm benzeri bir suç olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtmektedir.

8. Forum hangi dinden, cinsiyetten, kasttan, ırktan ya da mezhepten olursa olsun tüm kişilerin eşitliği ilkesine riayet edilmesi gerektiğini teyit etmekte; herhangi bir etnik gruba ya da topluluğa karşı ayrımcılık yapılmasını ya da nefret, taassup ve önyargı temelinde şiddete veya nefret söylemine maruz bırakılmasını insanlığa karşı işlenmiş bir suç olarak değerlendirmektedir.

9. Forum; sorunların çözümü için herhangi bir şekilde tehdide ya da güç kullanımına başvurulmasını reddetmekte, uluslararası hukukun ve BM Şartı’nın önceliğine riayet edilmesi gerektiğini dile getirmekte, tüm ülkelerin mevcut sınırlarının ve toprak bütünlüğünün dokunulmazlığı ilkesini desteklemektedir.

10. Forum; Filistin, Keşmir, Kıbrıs ve Dağlık Karabağ gibi farklı bölgelerdeki uzun süreli uyuşmazlıkların çözümünde sürdürülebilir barış, istikrar ve güvenliği de desteklemektedir.

11. Forum; özellikle eğitim, enerji ve İslam dünyasının çok ihtiyaç duyduğu değişim ve reformların güvencesi konumundaki yetenekli kişilerin, hassaten gençler ve kadınlar arasındaki yeteneklerin ortaya çıkarılmasını sağlayacak alt yapının ve mekanizmaların oluşturulmasında bölgesel ekonomik iş birliğinin teşvik edilmesi gerektiğine inanmaktadır.

12. Forum Müslüman rejimlerin ve liderlerin sivil toplumu harekete geçirmek ve temel hakların geliştirilmesinde fırsat eşitliği sunmak suretiyle elit tabaka ile sıradan insanlar arasında köprü oluşturmalarını ısrarla tavsiye etmektedir.

Dünya İslam Forumu’nu Müslüman entelektüellerin, kanaat önderlerinin ve düşünürlerin sesi olarak kurumsallaştırmak amacıyla Forum aşağıdaki kurumsal mekanizmaların hayata geçirilmesine karar vermiştir:

a) Forum faaliyetlerini koordine etmek; dünyanın farklı yerlerinden sivil toplum örgütleri, hükümet dışı örgütler ve düşünce kuruluşları ile birlikte kurumsal bir ses inşa etmek ve İslam Dünyası Forumu’nun gündemi ve faaliyetleri ile ilgili kararlar almak üzere beş kişilik bir daimi icra kurulunun oluşturulması;

b) İslam Ülkeleri Düşünce Kuruluşları Forumu “Wise Persons Board of the Forum” (Forum Akil Kişiler Kurulu) adının “Eminent Persons Group (EPG) of the World Islamic Forum” (İslam Dünyası Forumu Akil Kişiler Grubu) olarak değiştirilmesi;

c) İslam Dünyası Forumu sekretaryasının TASAM ev sahipliğinde İstanbul’da bulunması, Asya bölgesel sekreterliğinin Pakistan-China Institute ev sahipliğinde İslamabad’da kurulması ve dünyanın diğer yerlerinde de bölgesel sekreterliklerin kurulması;

d) İslam Dünyası Forumu faaliyetleri çerçevesinde İngilizce, Türkçe, Arapça ve Fransızca dillerinde yayın yapan dinamik ve etkileşimli bir internet sitesinin bulunması; İslam ümmetinin karşı karşıya olduğu sorunlara dair araştırma raporları hazırlanması ve çalışmalar yapılması, İslam ümmetini ilgilendiren konferanslara katılım sağlanması;

e) Memnuniyet verici bir gelişme olarak kaydedilen İslam Dünyası “İstanbul Ödülleri”nin yıllık olarak verilmeye devam edilmesi;

f) İslam Dünyası Forumu’nca Eylül 2015’te Kuala Lumpur’da “Müslüman Kadınlar Zirvesi” düzenlenmesi;

g) İslam Dünyası Forumu’nun sonraki toplantısının 2016 yılında Tahran’da yapılması kararları alınmıştır.

Son olarak Forum katılımcıları; Forum’un İslamabad’daki ev sahiplerine, özellikle Pakistan China-Institute, Pakistan Senatosu Savunma Komitesi, TASAM ve KAS’a, bu tarihi etkinlik ile “musademe-i efkar”dan barika-i hakikat’in (fikirlerin çarpışmasından hakikat güneşinin) doğması amacıyla yaptıkları katkılardan ve İslam ve Müslümanlar hakkında bugün şiddetle muhtaç olduğumuz olumlu bir anlatı sunmalarından dolayı teşekkürlerini bildirmiştir.

6-8 Mart 2015, İslamabad

Deklarasyonu indirmek için tıklayın.

Detaylı bilgi için tıklayın.